
Bilindiği üzere 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunuyla, esnaf ve sanatkârlar ile bunların yanlarında çalışanların meslekî ve teknik ihtiyaçlarını karşılamak, meslekî faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlerine uygun olarak gelişmelerini ve meslekî eğitimlerini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak, meslek disiplini ve ahlâkını korumak amacıyla tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğindeki esnaf ve sanatkârlar odaları ile bu odaların üst kuruluşu olan birlik, federasyon ve Konfederasyonunun kurulması sağlanmıştır.
5362 sayılı Kanunun 26 ncı maddesine göre Federasyon kurulabilmesi için ülke genelinde aynı meslek dalında kurulmuş olan odaların %60’ının genel kurullarının federasyon kurulması yönünde karar almaları ve kurucu oda adedinin 40’dan az olmaması şarttır. Federasyon, ana sözleşmesinin Bakanlık tarafından onanmasından sonra kurulmuş olur ve aynı faaliyet konusunda birden fazla federasyon kurulamaz.
Yazımızda Federasyon örneğinde bahsedilecek bu konu, Odalar, Birlik ve TESK için de kıyasen uygulanması mümkündür.
5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu’nun 29 uncu maddesinin (h) bendinde; imkânları ölçüsünde öğrenci okutulmasına, bir evvelki yıl gayri safi gelirinin %10’unu geçmemek şartıyla kamu yararına hizmet eden kuruluşlara sosyal yardım yapılmasına ve bütçe imkânları elverişli olmayan üye odalara durumlarını belgelendirmeleri kaydıyla ayni ve nakdî yardımda bulunulmasına karar vermek yetkisinin, Federasyonun genel kuruluna ait olduğu, belirtilmiştir.
Mülga Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nca hazırlanan, “Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu Tasarısı” 10/02/2005 tarihinde, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’na sunulmuştur. Adı geçen Komisyonun, 09/03/2005 tarihli toplantısında, Kanun Tasarısının geniş kapsamlı olması nedeniyle bir Alt Komisyon kurularak incelenmesine karar verilmiştir. Kurulan Alt Komisyon tarafından, Tasarı’nın 29’uncu maddesinin (h) bendinde yer alan % 10’luk oran % 5 olarak değiştirilmiş, “yardım yapılmasına” ibaresinden sonra gelen “ve bütçe imkanları elverişli olmayan üye odalara durumlarının belgelendirilmesi kaydıyla aynî ve nakdî yardımda bulunulmasına”ibaresi oda kayırmalarını önlemek için madde metninden çıkarılmıştır. Ancak, Alt Komisyon tarafından yapılan bu değişiklikler, Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nun 30/03/2005 tarihli toplantısında görüşülmüş ve konuyla ilgili olarak aynen;
“Alt Komisyon metninin, 29’uncu maddesinin (h) bendi, kamu yararına hizmet eden kuruluşlara sosyal yardım yapılmasının yanı sıra, herhangi bir ayrımcılığa meydan vermeksizin objektif kriterler esas alınarak, bütçe imkanları elverişli olmayan üye odalara aynî ve nakdî yardımda bulunması da ilave edildiğinden % 5 olarak öngörülen oran yetersiz kalacağından ve yapılan yardımın sembolik olmaktan ziyade fonksiyonel olması için oranın % 10’a çıkarılması, ayrıca kamu yararına hizmet eden kuruluşlara yardım yapma imkanı verilmesine rağmen, üye odalarına yardım imkanı verilmemesi bir çelişki oluşturacağı gerekçesiyle; “(h) imkanları ölçüsünde öğrenci okutulmasına, bir evvelki yıl gayri safi gelirlerinin % 10’unu geçmemek şartıyla kamu yararına hizmet eden kuruluşlara sosyal yardım yapılmasına ve bütçe imkanları elverişli olmayan üye odalara durumlarını belgelendirmeleri kaydıyla aynî ve nakdî yardımda bulunulmasına karar vermek.” şeklinde düzeltilmiştir.” denilmiştir.[1]
Yukarıda yer verilen açıklamalardan anlaşılacağı üzere, Tasarı’nın 29’uncu maddesinin (h)bendinde yer alan ve üye Odalara yardım yapılmasını öngören düzenleme, Oda kayırmalarını önlemek için Alt Komisyon tarafından madde metninden çıkarılmış, ancak Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu tarafından, Federasyonların üye odalara yardımda bulunmasını içeren (h) bendi “İmkanları ölçüsünde öğrenci okutulmasına, bir evvelki yıl gayrisafi gelirinin %10’unu geçmemek şartıyla kamu yararına hizmet eden kuruluşlara sosyal yardım yapılmasına ve bütçe imkanları elverişli olmayan üye odalara durumlarını belgelendirmeleri kaydıyla aynî ve nakdi yardımda bulunulmasına karar vermek” şeklinde maddeye eklenmiştir.
Söz konusu eklemenin gerekçesinde; herhangi bir ayrımcılığa meydan vermeksizin objektif kriterler esas alınarak, bütçe imkanları elverişli olmayan üye odalara aynî ve nakdî yardımda bulunulmasının da ilave edildiği, % 5 olarak öngörülen oranın yapılan yardımın sembolik olmaktan ziyade fonksiyonel olması için % 10’a çıkarıldığı, ayrıca Federasyona kamu yararına hizmet eden kuruluşlara yardım yapma imkanı verilmesine rağmen, üye odalarına yardım imkanı verilmemesinin bir çelişki oluşturacağı, ifade edilmiştir.
Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu tarafından, üye odalara yapılacak yardımlarda “bütçe imkanları elverişli olmama” kriterinin “objektif” olduğu savunulmuş ise de aslında söz konusu kavram, “subjektif”tir. Şöyle ki, bu kavramdan anlaşılması gereken, en basit haliyle Odanın gelirlerinin giderlerini karşılayamamasıdır. Gelirlerin, giderleri karşılayamaması ise ya gelirlerin azalmasından ya da giderlerin artmasından ortaya çıkabilmektedir. Gelirler ve giderler arasındaki dengesizlik de Oda’nın iradesiyle veya iradesi dışında meydana gelebilecektir.
Konuyu örneklemek gerekirse; Oda’nın faaliyetlerini yürüttüğü bina, doğal afet sebebiyle kullanılamaz hale gelmiş ise Odanın giderleri iradesi dışında artacak, buna karşın Oda üyelerinin kullanımı için bütçesinde 100.000 TL gider öngörülen misafirhane yerine 200.000 TL tutarında bir misafirhane satın alınmasına, aynı şekilde 50.000 TL tutarındaki bir taşıtın yerine 100.000 TL tutarındaki bir taşıtın satın alınmasına karar verilmesi halinde ise Odanın giderleri iradesi dahilinde artacaktır.
Öte yandan, Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Muhasebe Yönetmeliği’nin 90’ıncı maddesi uyarınca, esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşları, bütçelerini bütçe denkliğini esas alarak hazırlamak zorunadırlar. Bütçe denkliğinin sağlanmasında giderler değil gelirler esas alınmalıdır. Eğer, gelirler giderleri karşılamıyor ise aradaki fark gider bütçesindeki harcama kalemlerinden indirim yapılarak veya yeni gelir kalemleri bulmak suretiyle giderilmelidir.
Bir Oda’nın, hizmet binası yapımı için bütçesinde 300.000 TL ayırdığını, ancak inşaat maliyetlerindeki ani yükseliş nedeniyle maliyetlerin 500.000 TL’ye yükseldiğini, bu nedenle bütçe imkanlarının elverişli olmadığı gerekçesiyle ve bu durumunu da belgelendirerek üyesi olduğu Birlikten 200.000 TL yardım talebinde bulunduğunu, Federasyon Yönetim Kurulunun da söz konusu durumun, Oda’nın iradesi dışında meydana geldiği ve inşaatın tamamlanması için Oda’nın bütçe imkanlarının elverişli olmadığından hareketle 100.000 TL tutarında yardım yapılmasına karar verdiğini varsayalım. Bu durumda, bir görüşe göre Federasyon Yönetim Kurulunun aldığı yardım kararının, 5362 sayılı Kanun’un 29’uncu maddesinin (h) bendinde belirtilen kritere uygun olduğu, bir görüşe göre de Oda’nın öncelikle aradaki farkı gider bütçesindeki kalemlerden indirim yaparak gidermesi, bu indirimi yapmasına rağmen zorunlu giderlerini karşılayacak düzeyde gelirinin olmaması durumunda söz konusu yardımın anılan düzenlemeye uygun olacağı savunulabilecektir.
Görüleceği üzere, üye Odalara yapılacak yardım konusunda 5362 sayılı Kanun’un 29’uncu maddesinin (h) bendinde belirlenen ve “bütçe imkanları elverişli olmayan” şeklinde ifade edilen kriter, objektifliği sağlamaktan uzaktır. Bu konuda yaşanacak bir başka sorun, Federasyon Yönetim Kurulunun, yardım talebinde bulunan ancak herhangi bir tutar belirtmeyen Odalara hangi tutarda yardım yapılacağına nasıl karar vereceğidir.
5362 sayılı Kanun’un 29’uncu maddesinin (h) bendinde belirlenen ve “bütçe imkanları elverişli olmayan” şeklinde ifade edilen kriterin, objektifliği sağlamadığı, söz konusu düzenlemenin görüşüldüğü Alt Komisyon Raporunda da isabetli şekilde ifade edildiği üzere anılan düzenlemenin yardım yapılacak Odalar arasında kayırma yapılmasına olanak tanıdığı, ayrıca bu düzenlemenin bir yandan Federasyonun bütçesine katkı sağlayan Odalar arasında eşitsizliğe bir yandan da Federasyon Yönetim Kurulu tarafından kendisini destekleyen Odaların ödüllendirilmesine, muhalif olanların da cezalandırılmasına sebebiyet verebilecek nitelikte olduğu, zikredilen nedenlerden dolayı da Ticaret Bakanlığının “bütçe imkanları elverişli olmayan” kavramının ikincil düzenlemelere konu edilerek objektif kriterlere bağlanmasının yerinde olacağı değerlendirilmiştir.
Öte yandan, Üst Kuruluş tarafından Odalara yardım yapılmasına karar verilmesi durumunda, yardım talebinde bulunan Odaların bütçe imkanlarının yeterli olup olmadığının beyanlar dışında belgelendirilmesinin istenilmesi gerektiği, Odalar arasında ayrım yapılmaması gerektiği ve bu konuda varsa Bakanlık talimatlarına uyulması gerektiği açıktır.
Aksi halde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 257’nci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen “görevi kötüye kullanma” suçunu işlediği öne sürülebilecektir. Ancak söz konusu suçun oluşabilmesi için Yönetim Kurulu Üyelerinin, sadece görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmelerinin yeterli olmadığı ayrıca aykırı hareketin ya kişilerin mağduriyetine ya kamunun zararına ya da kişilere haksız bir menfaat sağlanmasına sebep olup olmadığı, ayrıca Federasyon Yönetim Kurulu tarafından yapılan yardımların genel kurulca kabul edilen bütçe ödeneğini aşıp aşmadığı gibi kriterlerin dikkate alınması gerektiği değerlendirilmektedir.
Bununla birlikte, Federasyon tarafından üye Odaların yardım taleplerinin değerlendirilmesinde; öncelikle yardım talebinde bulunan Oda’nın bütçe imkanlarının yeterli olup olmadığının belgelendirilmesinin ve talep edilen yardım tutarının yazıda net bir şekilde gerekçeleriyle birlikte belirtilmesinin istenilmesi, sonrasında Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Muhasebe Yönetmeliği’nin 90’ıncı maddesinde hüküm altına alındığı üzere; Oda’nın gelirlerinin giderlerini karşılamaması hâlinde aradaki farkın gider bütçesindeki harcama kalemlerinden indirim yapılarak giderilip giderilmediğinin, üyelerinden yıllık aidat alacağı olup olmadığının belgeleriyle ortaya konulmasının istenilmesi, gelir ve giderler arasındaki dengesizliğin gider bütçesindeki harcama kalemlerinden indirim yapılmasına ve üyelerin yıllık aidat borçlarının tahsil edilmesine karşın giderilememesi halinde, Oda’nın sadece zorunlu giderlerini karşılayacak düzeyde (Personel ücret ve tazminatları, personele ilişkin vergiler ve SGK primleri, matbu evrak giderleri, kiralar, kat mülkiyeti iştirak payları, PTT, kargo ve haberleşme giderleri, elektrik, su, temizlik ve doğalgaz giderleri, vergi, resim ve harçlar gibi) yardım yapılması, aksine davranışın Federasyon Yönetim Kurulu üyelerinin hukuki sorumluluğunu gerektireceği söylenebilecektir.
[1] Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu Tasarısı ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporu (1/969), Erişim: https://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem22/yil01/ss851m.htm