KOBİ YÖNETMELİĞİNDE VE KOBİ SAYILMA LİMİTLERİNDE DEĞİŞİKLİK

KOBİ olarak ifade edilen Küçük ve Orta Boy İşletmeler,  yıllık çalışan sayısı ikiyüzelli kişiden az olan, yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri beşyüz milyon Türk Lirasını aşmayan işletmeler olarak tanımlanmakta ve bu tanım kapsamında KOBİ’ler için “mikro işletme”, “küçük işletme” ve “orta boy işletme” olarak üçlü bir sınıflandırma yapılmaktadır.

TÜİK, KOSGEB ve TOBB ortak çalışması ile hazırlanan “Küçük ve Orta Büyüklükteki Girişim İstatistikleri, 2021 Haber Bülteni’ne göreKOBİ’ler 2021 yılında toplam girişim sayısının %99,7’sini oluşturmuştur. Buna karşılık; istihdamın %71’ini, personel maliyetinin %48,3’ünü, cironun %44’ünü, üretim değerinin %37,3’ünü ve faktör maliyetiyle katma değerin %35,5’ini oluşturmuştur.

KOSGEB’in Mayıs 2023’te yayımladığı “Türkiye’deki Kobilere İlişkin Bazı İstatistiki Göstergeler” isimli Raporda, TÜİK İş Kayıtları İstatistiklerine göre 2021 yılında ülkemizde 4.384.672 girişim faaliyet göstermiştir. Bu girişimlerin 4.165.533’ü 0-9 (%95,00), 184.237’si 10-49 (%4,20) ve 29.404’ü 50-249 (%0,67) arası çalışana sahip olmak üzere, toplamda 4.379.174’ü (%99,87) sadece çalışan sayısı kıstası dikkate alındığında KOBİ sınıfında yer almıştır

Aynı Rapora göre, Ciro (Referans dönemde gözlem birimi tarafından fatura edilmiş mal ve hizmet satışlarının toplamını ifade etmektedir.) değerleri incelendiğinde; toplam ciro değerinde 2021 yılında KOBİ’lerin payı %43,9 olup mikro ölçeklilerin payı %8,5, küçük ölçeklilerin payı %16,4 ve orta ölçeklilerin payı %19,1 olmuştur.

Kobi limitlerinde artış ihtiyacı

Bilindiği üzere son bir yılda yüksek enflasyonun yol açtığı işçilik ücretlerinin yükselmesi, döviz kurunun uzun bir süre 18-19 TL bandında kalması ve artan maliyetlerin fiyatlara yansıtılması ile beraber şirketlerin ciroları da büyümeye devam etmiştir.

İşletmelerin iş hacimlerinin genişlemesi, ciro ve bilanço rakamlarının artması ve buna bağlı olarak bazı işletmelerin KOBİ özelliğini kaybederek destek ve teşvikler kapsamı dışında kalması üzerine limitlerin yeniden belirlenmesi gereği ortaya çıkmıştır.

Bu yönde artan şikayetler üzerine 25.05.2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Yönetmeliği yürürlüğe konulurken, 2005 yılında çıkarılan “Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin tanımı Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelik” de yürürlükten kaldırılmıştır.

Yeni Yönetmelikle birlikte bir takım basitleştirici düzenlemeler yapılmış ve ilgili sektörlerden gelen talepler de dikkate alınarak KOBİ sayılma ölçütlerinde değişikliğe gidilmiştir.

Yeni Yönetmeliğin 2 nci maddesiyle “Bu Yönetmelik, tüm kurum ve kuruluşların küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin tanım, nitelik ve sınıflandırılmasına ilişkin uygulamalarını kapsar.” ve “Küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin aleyhine sonuç doğuracak şekilde kullanılmaması kaydıyla, küçük ve orta büyüklükteki işletmeleri ilgilendiren mevzuatın uygulanmasında bu Yönetmelik hükümleri esas alınır.” denilerek mülga Yönetmeliğin aynı maddesinde yer verilen “Ancak; KOBİ’lere yönelik destek sağlayan kuruluşlar, bu Yönetmelikte belirtilen sınırları aşmamak kaydıyla, kendi sektör ve büyüklük önceliklerini belirleyebilirler. Devlet destekleri dışındaki uygulamalar için sadece çalışan sayıları dikkate alınabilir.” hükmüne yeni Yönetmelikte yer verilmemiş ve KOBİ’lere yönelik destek sağlayan kuruluşların,  kendi sektör ve büyüklük önceliklerini belirleyebilme imkanı ortadan kaldırılmıştır.

KOBİ ve Yıllık İş Birimi tanımı değişti

Yönetmeliğin 4 üncü maddesinde, küçük ve orta büyüklükteki işletme “Yıllık çalışan sayısı ikiyüzelli kişiden az olan yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri beşyüz milyon Türk Lirasını aşmayan işletmeleri,” şeklinde tanımlanmış ve mülga Yönetmelikte yer verilen “(…)mikro işletme, küçük işletme ve orta büyüklükteki işletme olarak sınıflandırılan ekonomik birimleri veya girişimleri” ifadesi kaldırılmıştır.

Mülga Yönetmelikte “Bir yıl boyunca tam zamanlı olarak işletmede veya işletme adına çalışan bir kişiyi,” şeklinde yapılan Yıllık İş Birimi (YİB) tanımı yeni Yönetmelikte, “İşletmede bir takvim yılı içerisinde hizmet akdi ile çalıştırılanların prim gün sayıları toplamının üçyüzaltmışa bölünmesi ile elde edilen sayıyı”, şeklinde belirlenmiştir. Böylece kişi sayısı yerine prim gün sayıları üzerinden bir tanımlama yapılmıştır.

KOBİ’ler için yeni ölçütler

Yeni Yönetmeliğin 5 inci maddesiyle net satış hasılatları, malî bilanço tutarları ve çalışan sayılan dikkate alınarak sınıflandırılan KOBİ’lerin, -çalışan sayılarında bir değişiklik yapılmadan-  net satış hasılatları ve malî bilanço tutarlarında artışa gidilmiştir. Yeni tanımlara aşağıda yer verilmiştir.

a) Mikro işletme: Yıllık çalışan sayısı on kişiden az olan ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri on milyon (eski limit 5 milyon) Türk Lirasını aşmayan işletmelerdir.

b) Küçük işletme: Yıllık çalışan sayısı elli kişiden az olan ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri yüz milyon( eski limit 50.000) Türk Lirasını aşmayan işletmelerdir.

c) Orta büyüklükteki işletme: Yıllık çalışan sayısı ikiyüzelli kişiden az olan ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri beşyüz milyon(eski limit 250.000) Türk Lirasını aşmayan işletmelerdir.

Ancak bir işletmenin sermayesinin %25 veya fazlasının müştereken veya tek başına Yönetmeliğin 8 inci maddenin üçüncü fıkrasında sayılanlar dışında bir veya birden fazla kamu kurum veya kuruluşu ile bu niteliği haiz olan kurum ve kuruluşların kontrolünde olması hâlinde bu işletmelerin KOBİ sayılmayacağı belirtilmiştir.

KOBİ niteliğini kazanmak için bir hesap dönemi verileri yeterli sayılmıştır.

Mülga Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde “Hesaplarının kapanış tarihinde, işletme sınıfları ve KOBİ vasfı belirlenirken dikkate alınan kriterlerden herhangi birini, birbirini takip eden iki hesap döneminde de kaybeden veya aşan işletmeler sınıf değiştirir veya KOBİ vasfını kaybeder.” denilerek  KOBİ sınıfına ilişkin kriterlerin kaybedilmesi veya aşılması iki hesap döneminin geçmesine bağlanmış ve sınıf değiştirme veya KOBİ vasfını kaybetme tarihleri, verilerin temini süresine bağlı olarak destek sağlayan kuruluşlar tarafından farklı belirlenebilme imkanı verilmişti.

Yeni düzenlemeyle, belirlenen kriterlerin aşılarak KOBİ niteliğinin kaybedilmesi hususunda yine son iki hesap dönemine ait veriler dikkate alınmış ancak, KOBİ niteliği kazanılması için son hesap dönemine ait verilerle kriterlerin altına düşülmesi yeterli sayılmıştır. Ayrıca İşletme sınıflarının son hesap dönemine ait verileri ile belirleneceği ifade edilmiştir.

Öte yandan anılan yeni Yönetmelik kapsamında işletmelerin KOBİ niteliği ve sınıfını belirlemede kullanılacak verilerin tarihinde;

a) Kurumlar vergisi mükellefleri için 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununda belirtilen beyanname verme süresinin içinde bulunduğu ay sonunun,

b) Gelir vergisi mükellefleri için 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda belirtilen beyanname verme süresinin içinde bulunduğu ay sonunun,

esas alınacağı düzenlenmiştir.

İşletme türlerinin tanımlarında basitleştirmeye gidildi.

Yeni Yönetmelikte de eskiden olduğu gibi işletme türleri, diğer işletmelerle olan sermaye veya oy hakkı ilişkilerine göre bağımsız işletmeler, ortak işletmeler ve bağlı işletmeler olmak üzere üçe ayrılmış ve bu işletmelerin tanımlarında sadeleştirmeye dönük bir takım değişiklikler yapılmıştır.

Ayrıca, sayılan işletmelerin diğer işletmelerle ilişkilerinin belirlenmesinde, Yönetmeliğin ekinde yer alan ve ilgili işletmeler tarafından doldurularak yazılı veya elektronik ortamda sunulan İşletme Beyanı’nın ilgili kurum veya kuruluşa sunulma tarihi baz alınmıştır. Öte yandan, iki veya daha çok işletmenin karşılıklı sermaye sahibi olması durumunda, her birinin türü belirlenirken büyük olan sermaye oranının dikkate alınacağı belirtilmiştir.

Yeni Yönetmeliğe göre Bağımsız işletme

Yönetmeliğe göre bağımsız işletmelerin sınıfı ve KOBİ niteliği belirlenirken, sadece o işletmenin verileri dikkate alınmaktadır. Yine Yönetmeliğe göre gerçek kişi işletmeler ile bir işletme;

a) Tek başına başka bir işletmenin sermayesinin %25 veya daha fazlasına sahip değilse,

b) Herhangi bir veya birkaç bağlı işletme müştereken bu işletmenin %25 veya daha fazla sermayesine sahip değilse,

bağımsız işletme kabul edilecektir.

Bir işletmede yukarıda belirtilen %25 oranı; üniversiteler, araştırma merkezleri, kamu yararına çalışan dernek ve vakıflar, nitelikli yatırımcılar ve kurumsal yatırımcılar, kitle fonlaması platformları, yıllık bütçesi yirmibeş milyon Türk Lirasından az olan veya nüfusu beş binden az olan yerlerdeki belde belediyeleri dahil belediyeler ve köy tüzel kişilikleri veya girişim sermayesi yatırım ortaklıkları ya da girişim sermayesi yatırım fonları tarafından aşılsa bile bu işletme bağımsız işletme sayılacaktır.

Ortak işletme

 Bir işletmenin;

a) Tek başına veya bağlı işletmeleriyle birlikte müştereken başka bir işletmenin sermayesinin %25 veya fazlasına ve %50’si veya daha azına sahip olması,

b) Kendisinin sermayesinin %25 veya fazlasına ve %50’si veya daha azına başka bir işletmenin tek başına veya bağlı işletmeleriyle birlikte müştereken sahip olması,

durumunda bu işletmeler ortak işletme sayılmıştır.

Ortak işletmelerin sınıfı ve KOBİ niteliği belirlenirken işletmenin verilerine, ortak işletmenin verilerinin ortaklık oranında eklenmesi ile elde edilecek veriler dikkate alınacaktır.

Bağlı işletme

Bir işletmenin;

a) Tek başına veya bağlı işletmeleriyle birlikte müştereken başka bir işletmenin sermayesinin çoğunluğuna sahip olması,

b) Kendisinin sermayesinin çoğunluğuna, başka bir işletmenin tek başına veya bağlı işletmeleriyle birlikte müştereken sahip olması,

durumunda bu işletmeler bağlı işletme sayılacak ve bağlı işletmelerin sınıfı ve KOBİ niteliği belirlenirken işletmenin verilerine, bağlı işletmenin verilerinin tamamının eklenmesi ile elde edilecek veriler dikkate alınacaktır.

Çalışan sayısı ve mali veriler

Yeni Yönetmeliğe göre, bir işletmede çalışanların toplam sayısı, o işletmedeki yıllık iş birimlerinin toplam sayısına göre belirlenecek ve ilgili işletmede sadece hizmet akdi ile çalıştırılanlar çalışan sayılacaktır. Çalışan sayısı belirlenirken çıraklar ve staj yapan öğrenciler çalışan sayısına dahil edilmeyecektir.

İşletmelerin mali durumları ve çalışan sayılarının belirlenmesinde yıllık olarak hesaplanan en son veriler esas alınacak ve bilanço esasına göre defter tutmayan işletmelerde sadece çalışan sayısı dikkate alınacaktır.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top